3 Şubat 2013 Pazar

Vicdanınız rahat mı?


12 Kızgın Adam (1957), Amerika'nın arka sokaklarında yetişmiş ve babasını öldürmekten yargılanan bir gencin 12 jüri üyesi tarafından suçlu olup olmadığı üzerine diyaloglar üzerine bir filmdir.
Filmde Sidney Lumet Amerika yargı sistemini eleştirmeyi amaçlamıştır. Filmin daha yeni versiyonu olan Jack Lemmons'ın oynadığı 1997 yapımını izledim. Bir kaç sene boyunca birkaç arkadaştan tavsiye üzerine filmi almıştım (1957 versiyonunu), bilgisayarı yedeklerken ya da yer boşaltırken yerim kalmadığında açıp çok genel bakıp 'İzlemem ben bunu'!!! diye düşünerek silmiştim.
Ardından yine ablamın tavsiyesiyle filmi arayıp buldum ama daha yeni çekilen versiyonuna ulaşabildim.
Filmi izlerken adeta bir tiyatro izler gibi oldum ve hem oyunculuklara hem de senaryoya hayran kaldım. Bence bu film aynı zamanda farklı insan tiplerinin, farklı bakış açılarının, olmayan, yanlış bakışların harika bir şekilde sergilendiği bir film.
İlk versiyon da bir o kadar etkileyici.


Bir gün arkadaş sohbetinde biraz kenara çekilip ikili diyaloglara bakın, konu siyaset olsun, konu müzik olsun insan ilişkileri ya da günlük rutin olsun. Gözlemlediğiniz insanların ne kadar derin/sığ, düşünerek/düşünmeyerek, cesur/korkak, vazgeçmiş/hırslanmış, önyargılı/nesnel, altı boş/birşeyler bilerek konuşmalarını inceleyin. Bir de bazı tanıdığınız insanların farklı farklı insanlara nasıl tavırlar takındıklarına bakın. Rahat olduğu arkadaş çevresinde, iş yemeğinde, yabancı ortamda nasıl davrandıklarına bakın. İşte her türlü davranışın özünü ve duruma göre nasıl ortaya çıktığını 12 Kızgın Adam'dan çıkarılabileceğini göreceksiniz.
Vicdan, sorumluluk, cesaret, hitabet, zeka, iyi niyet olunca çok şey yapılabileceğine emin olabilirsiniz.

12 (2007 - Nikita Mikhalkov) filminde ise, 12 Kızgın Adam'ı farklı şekilde yorumluyor ve bir adım öteye geçip sizi daha da derin düşünmeye zorluyor. Acaba iyilik yapma fırsatı ayağınıza geldiğinde vicdanınızı rahatlatmak yeterli midir? Yoksa daha çok çok şey yapabileceğiniz halde bahaneler bularak bundan kaçtığınıza kendinizi zaten inandırdınız mı? Bu kadar sevap point bana yeter mi diyorsunuz?

İzleyin ve görün, eğer düşünüyorsanız bu filmleri beğeneceksiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder